SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONUŞTULAR
Düzce Üniversitesi akademisyenleri, Network of European Blue Schools tarafından verilen “Blue School” sertifikasını almaya hak kazanan Türkiye'deki 54 okuldan biri olan Çilimli Topçular Ortaokulu öğrencileriyle sürdürülebilirliği konuştu.
Çilimli Topçular Ortaokulu’nun AB destekli Ocean Explorers (Okyanus Kaşifleri) projesi kapsamında; Düzce Üniversitesi Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatörlüğü’nden Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Özcan Akın, Derecelendirme Koordinatörlüğü’nden Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Dr. Nermin Başaran ile Düzce Üniversitesi İklim Elçisi Seda Şahin öğrencilerle buluştu.
Arş. Gör. Özcan Akın sunumunda suyun önemi, sürdürülebilir su yönetimi ve su kirliliği hakkında önemli bilgiler verdi. İklim elçimiz Seda Şahin'in küresel iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve atık yönetimi ile ilgili sunumunun ardından Arş. Gör. Dr. Nermin Başaran, iklim modelleri ve iklim değişikliğinin sucul ekosistemler üzerine etkileri üzerine bilgiler aktardı. Sunumların sonrasında soru cevap etkinliğine geçildi ve öğrenciler ile suyun bilinçli kullanımı, atık yönetimi ve çevre kirliliği konularında neler yapabilecekleri hakkında interaktif bir program gerçekleştirildi.
Bilindiği gibi Çilimli Topçular Ortaokulu, Network of European Blue Schools tarafından verilen “Blue School” sertifikasını almaya hak kazanan Türkiye'deki 54 okuldan biri olma başarısı göstermişti.
Düzce Üniversitesi’nden yaratıcı okuma atölyeleri
Öte yandan Düzce Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Hatice Şaşmaz tarafından 3 aşamalı yaratıcı okuma atölyesi gerçekleştirildi. Etkinlikte Sabahattin Ali’nin “Kırlangıçlar” adlı öyküsü üzerinden yaratıcı okuma çalışmaları sürdürüldü.
İlk atölye çalışmasında, okuma edimde yalın okuma, eleştirel okuma ve yaratıcı okuma süreçlerinin nasıl geliştiği üzerine değerlendirmeler yapıldı. Bu bağlamda öykü analiz edildi ve yalın okuma ile erişilen anlam, eleştirel okuma ile erişilen anlam ve yaratıcı okuma ile üretilen anlam üzerine tartışıldı. Katılımcıların bir bölümü öyküyü umut vaat eden bir perspektiften değerlendirirken, bir bölümü karamsar, diğerleri ise canlının doğası biçiminde yorumladı. Bu süreçte alımlayıcının öyküye bakışında kendi yaşam deneyimlerinin ve sahip olunan bilginin önemi anlaşıldı.
İkinci atölyede öykü, olaylar, kişiler ve yazar ekseninden değerlendirildi. Olayların başka türlü nasıl gelişebileceği tartışıldı. Her bir katılımcı, yazar olsaydı nasıl yazardı sorusunu yanıtlamaya çalıştı. Atölyenin bu süreci katılımcıların öykü ile ilk buluşmalarından çok farklı bir noktaya ulaşmalarıyla tamamlandı.
Atölyenin üçüncü basamağında ise katılımcılardan kaynak öyküden hareketle yeni bir öykü üretmeleri istendi. Bu aşama diğer iki atölyeden elde edilen bilgi ve deneyimlerle tamamlandı ve üç atölyeye düzenli olarak katılım sağlayan katılımcılara belgeleri takdim edildi.