DÜZCE’DE HUZUR VAR, GEÇİM YOK
Düzce, bir yanda yeşilin farklı tonlarıyla huzur verirken diğer yandan geçim sıkıntısı vatandaşları oldukça zorluyor.
İki metropol şehir arasında kalan Düzce’de yaşayan vatandaşla; kentin sosyal, ekonomik ve kültürel yönlerine dair düşüncelerini Konsopa Haber mikrofonuna anlattı. Emekli öğretmen İbrahim Deniz, “Türkiye’nin birçok yerini gezdim, kültürel olarak çok düşük seviyede” açıklamalarında bulundu.
Düzce’de yaşayan vatandaşlar kentin imkanlarından, sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan ne kadar memnun? Konsopa Haber ekibi sokağın nabzını tutarak Düzce’nin sevilen ve sevilmeyen yönlerini vatandaşlardan öğrendi. Vatandaşlar, ekonomik olarak şartların çok zorladığını belirtirken Düzce’nin sakinliğinin en iyi tarafı olduğunu kaydetti.
İşte Düzce’de yaşayan vatandaşların görüşleri:
“Ulaşımda pahalılık var”
Düzce’de öğrenci olan Yusuf Durmaz: Düzce’de yaşam güzel beğeniyorum. Ama ulaşımda pahalılık var. Buraya gelmeden önce Bursa’daydım. Orası daha ucuz. Kafelerde aşırı pahalılık yok. Düzce’nin en sevdiğim yönü dümdüz olması.
“Akçakoca var diye biliyoruz, gidemiyoruz”
Şeymanur Üzen: Düzce’de yaşam stabil. Ekonomik şartlar arttığı için maaşlar yetmiyor, kiralar pahalı. Elektrik, su faturası derken çocuk da olunca elimizde bir şey kalmıyor. Maaşlara zam yapılsa önümüze bakabileceğiz. Sosyallik açısından Düzce aile yeri diyebilirim. İstanbul kadar kalabalık değil, kasaba gibi. Para olmayınca gezmeye gidemiyorsun. Akçakoca var diye biliyoruz. Gidemiyoruz. Düzce’de gezilebilecek bir yer bilmiyorum. Şelalelerimize ulaşım kolaylaştırmalı. Girişler yarı fiyatına olabilir. En güzel yanı sıcak, samimi, küçük bir yer olması.
“Düzce eskiden çok güzeldi”
Düzceli bir vatandaş: Her açıdan berbat bir şehir. Ekonomi gittikçe kötüye gidiyor. Maalesef kiralar aldı başını gidiyor. Başımıza bir sürü felaketler geliyor ama kimsenin akıllandığı yok. Belediye başkanının gece gündüz çalışması lazım. Yanındaki insanlara bakması lazım. Hiçbir yere gidemiyoruz. Arkadaşımla beraber kafeye gittik. Kişi başı 200 lira ödedik. Bize göre çok uçuk yaşam tarzı. Düzce eskiden çok güzeldi. Dışarıdan gelen insanlar olunca her yer karman çorman oldu. Z kuşağından kimse şükretmiyor. Bize Allah’a doğru dürüst kulluk yaparsak her şey güzel olur. 11 ile Rabbim neden depremi, seli, yangını 1 gün içinde verdi? Eğitim anne karnında başlar. Aile de başlıyor. Temeli sağlam olmalı.
“Üniversite daha çok etkinlik düzenleyebilir”
Hemşirelik öğrencisi Berat: İstanbul’dan geldim. Düzce’de yaşam çok monoton, hele akşam saat 10-11’den sonra hayat kalmıyor. Düzce küçük ille arasında ucuz diyebileceğimiz bir yer değil, pahalı. Tek yiyebildiğimiz tavuk dürüm, onu da yiye yiye beynimiz çalışmıyor, onlar da 200 lira olmuş. Ekonomi açısından sıkıntılı bir yer. Bazen kendimizi ödüllendiriyoruz lahmacun yiyoruz. Düzce’de güzel yerler var ama gezebilmek için araba lazım, ya da otostop çekeceksin. Geçen otostopla şelaleye gittik, Allah sonumuzu hayır etsin. Otobüs güzergahlarını geliştirebilirler, üniversite daha çok etkinlik düzenleyebilir. Merkezde çok gezilecek bir yer yok, avm var orada da çok az şey satılıyor. Yine de seviyoruz Düzce’yi, bağımlılık yaptı. Düzce’nin en sevdiğim yönü sessiz sakin olması, yeşil bir yer.
“Düzce bence ekonomik açıdan öğrenciler için uygun”
Düzce Üniversitesi öğrencisi Neslihan Bayraktar: Düzce üniversitesi son sınıf öğrencisiyim. Buraya Ankara’dan geldim. Düzce genel olarak güzel, Ankara’da küçük bir ilçede yaşıyorum, oraya kıyasla güzel. Düzce’nin gezip görülecek yerleri Ankara’dan biraz daha fazla. Büyük şehirlerle kıyaslarsam çok fazla gezilecek bir yer yok. Öğrenciler için Krempark AVM var, genelde oralarda takılıyoruz onun dışında pek bir mekan yok. Düzce bence ekonomik açıdan öğrenciler için uygun, çok pahalı bir yer olduğunu düşünmüyorum. Düzce’nin en beğendiğim yönü yeşil bir coğrafyada olması.
“Beton yığınlarından kurtulmak lazım”
Emekli öğretmen İbrahim Deniz: Düzce’de yaşam zor, hem ekonomik hem de sosyal olarak zor. Türkiye’nin birçok yerini gezdim, kültürel olarak çok düşük seviyede. Ekonomik olarak belediyeden kaynaklı, esnaftan kaynaklı tüketiciye destek olunmuyor. Bolu’ya kıyaslarsak yakın illerden, yönetim şekli önemli değil, şehir kültürü olarak, ekonomik olarak Düzce’den daha iyi. Ekonomik olarak Düzce’den daha pahalı ama Bolu’daki saygınlığı burada göremiyorsun. Bu da çok yönlü yerleşim olmasından kaynaklı herkes kendi kültürünü yaşıyor, o nedenle Düzce’de şehir kültürü oluşmadı. Durumu düzeltmek için vatandaşlardan ziyade yöneticilere, belediyelere, valilere çok büyük iş düşüyor. Düzeltilebilir, düzeltilemez diye bir şey yok. Beton yığınlarından kurtulmak lazım. Millet Bahçesi’nden çay 10 lirayken buralarda 20-25 lira. Düzce; İstanbul, Ankara arasında bir şehir. Ulaşım problemi yok, sağlıkta çok güçlü, ormanı, denizi, yaylaları var. Ama ekonomik sıkıntılardan dolayı gezemiyoruz. Buradaki tabiat Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Buraya gelen arkadaşlarım ‘Düzce’de cenneti yaşıyorsunuz’ diyor ama ekonomik ve sosyal açıdan o güzellikleri göremiyoruz. Biz burada Allah’ın verdiği nimetlerden yararlanamıyoruz.
Muhabir: Esengül BULUT
Kamera: Tuğba AKSOY
