DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL: “TÜRKİYE ANTİDEMOKRATİK BİR REJİMLE KARŞI KARŞIYA”

Kongreye katılan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ekonomiden demokrasiye birçok konuya değindi. Uysal, “Siyasetin vazifesi; Türk milletinin, girişimcisinin, gencinin, kadınının potansiyelini açığa çıkaracak bir iklim inşa etmektir. Ancak bugün iktidar, bu iklimi oluşturmak yerine ülkeyi kendi siyasi hedeflerine hapseden bir anlayışla hareket etmektedir.”

Demokrat Parti İl Başkanlığı 10. Olağan kongresi düzenlendi.

Cumhuriyet Halk Partisi Düzce Milletvekili Talih Özcan programda şunları söyledi:

“Sayın Divan, Sayın Genel Başkanım, Siyasi partilerimizin değerli il başkanları ve yöneticileri, Sivil toplum kuruluşlarımızın kıymetli temsilcileri, Sevgili Demokrat Partililer ve gönül veren dostlar, Hepinizi en kalbi duygularımla, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bugün burada, Demokrat Parti Düzce İl Kongresi’nde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum.

Benim ailemde, babamdan dedeme uzanan bir Demokrat Parti geleneği vardır. Bu partinin kökleri, Türkiye’nin demokrasi tarihinde derin izler bırakmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi nasıl bu ülkenin kurucu partisiyse, Demokrat Parti de bu ülkenin gelişiminin, değişiminin ve demokratik mücadelesinin en güçlü taşıyıcısı olmuştur. Bu anlamda söylüyorum: Demokrat Parti’nin bu ülkeden alacağı çok şey vardır.

Bugünün siyasi atmosferini hepimiz yakından biliyoruz. Ekonomiden eğitime, üretimden tarıma kadar toplumun her kesimi zorluklar içinde. İşçisi, çiftçisi, esnafı, sanayicisi, öğrencisi, emeklisi… Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu gemiyi karaya oturtmadan, birlikte kürek çekmemiz, birlikte düşünmemiz, birlikte üretmemiz gerekiyor.

Ben inanıyorum ki çözüm; akılda, bilimde, üretimde, teknolojide ve dayanışmadadır. Bu görev; sadece genel merkezlerde, mecliste değil, her ilde, her ilçede, siz değerli yöneticilerimizin omuzlarındadır. Genel Başkanımızın her zaman dile getirdiği bir şey var: “Türkiye İttifakı.”

Bu ittifak, ülkemizin geleceği için bir umut, bir dayanışma ruhudur. Bu ruhun içinde Demokrat Parti var, Saadet Partisi var, Cumhuriyet Halk Partisi var. Ben bu birlikteliğin önemini seçimlerde, sahada, halkın gözündeki umutta gördüm. Ben sadece Düzce’nin milletvekiliyim demiyorum, Türkiye’nin milletvekiliyim. Hiçbir zaman kimseyi ötekileştirmedim, ayrıştırmadım. Benim için herkes bu ülkenin onurlu bir yurttaşıdır. Ne bir partiye körü körüne bağlıyım, ne de bir grubun adamıyım. Ben bağımsızlıktan, Cumhuriyet’ten, bu ülkenin bayrağından ve milletinden yanayım.

Bugün burada sizlerle olmak, bu kongreye katılmak benim için çok anlamlı. Genel Başkanımızın bu kongreye verdiği önem de bunu açıkça gösteriyor. Hep birlikte çalışırsak, gelecekte daha güçlü, daha demokratik bir Türkiye’yi inşa edeceğimize yürekten inanıyorum. Bu ülkenin geleceğinde, iyi günde de kötü günde de birlikte olmalıyız. Ayrı gayrımız yok. Hepimiz bu vatanın evladıyız.

Bu düşüncelerle; Başta Sayın Genel Başkanımıza, Demokrat Parti’nin değerli yöneticilerine ve bu salonda bulunan tüm dostlara teşekkür ediyor, kongrenin Düzce’mize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Teşekkür ederim.”

Demokrat Parti Genel Başkanı, partisinin Düzce İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına kongreye katılan misafirlere teşekkür ederek başlayan Genel Başkan, “Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

Türkiye’nin uzun yıllardır kendi önceliklerini doğru tespit edemediğini vurgulayan Genel Başkan, “Yirmi üç yıldır ülke, sistematik hale gelmiş yolsuzluklar ve kanunsuzluklar nedeniyle zaman, kaynak ve en önemlisi evlatlarını kaybeder hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti Genel Başkanı: “Türkiye Antidemokratik Bir Rejimle Karşı Karşıya”

Demokrat Parti Genel Başkanı, partisinin Düzce İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada ekonomiden demokrasiye, terörle mücadeleden dış politikaya kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin son yıllarda üretim ve rekabet gücünü kaybettiğini ifade eden Genel Başkan, “Ekonominin gerçeklerinin üzeri hamasi söylemlerle örtülüyor. Sadece tekstil sektöründe son iki yılda 300 bin istihdam kaybı yaşandı” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’de demokrasiyi işlevsiz hale getirdiğini belirten Genel Başkan, “Ülkenin menfaatiyle kendi iktidarını koruma arzusu arasında kalanlar, maalesef ülkeyi feda etmeyi tercih etmektedir” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında terörle mücadeleye de değinen Genel Başkan, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin muhatabı asla terörist başı olamaz. Türkiye’nin çözümü, yeniden işler hale getirilmiş bir demokrasi ve adalet düzenidir” diye konuştu.

Demokrat Parti lideri konuşmasını, “Biz milletin iradesine inanıyoruz. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadelemiz sürecek” sözleriyle tamamladı.

Demokrat Parti Gültekin Uysal, şu ifadeleri kullandı:

“Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli dostlarım,

Bugün ekonominin gerçeklerinin üzerini örten hamasi söylemlerle değil, hakikatin diliyle konuşmak mecburiyetindeyiz. Ne yazık ki ülkemizde üretim gücü kaybolmuştur. İnsanlarımız rekabet etme kabiliyetini yitirmiştir.

Sadece bir örnek vereyim: Son iki yıl içinde, Türkiye’nin istihdam gücü en yüksek sektörlerinden biri olan tekstil sektöründe 300 bin kişilik istihdam kaybı yaşanmıştır. Büyük tekstil firmalarımız, artan maliyetler ve durdurulamayan enflasyon zinciri nedeniyle yatırımlarını Mısır başta olmak üzere başka ülkelere taşımak zorunda kalmıştır.

Siyasetin vazifesi; Türk milletinin, girişimcisinin, gencinin, kadınının potansiyelini açığa çıkaracak bir iklim inşa etmektir. Ancak bugün iktidar, bu iklimi oluşturmak yerine ülkeyi kendi siyasi hedeflerine hapseden bir anlayışla hareket etmektedir.

Değerli dava arkadaşlarım, itirazımız tam da bunadır. Bugün Türkiye’de adı konmamış bir rejim vardır ve bu rejim antidemokratiktir. Ülkenin menfaatleriyle kendi çıkarları arasında bir tercih yapmak zorunda kaldıklarında, iktidar ülkeyi feda etmeyi seçmektedir. Dış desteğe dayanarak varlığını sürdüren bu anlayış, milletin kaynaklarını yabancı ülkelere peşkeş çeker hâle gelmiştir.

Hamasi sloganlarla, milliyetçilik naralarıyla bu gerçeğin üzerini örtemezler. Yanlış dış politikalar yüzünden Orta Doğu’da ateş, artık Türkiye’nin sınırlarına kadar gelmiştir. Üstelik bu yanlışların bedelini milletimize ödetmek istiyorlar. Bugün geldiğimiz noktada, terör örgütü PKK’nın siyasi alanlarda meşrulaştırılmasına sessiz kalamayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi vatandaşlarını ne İmralı üzerinden, ne Kandil üzerinden, ne de Avrupa başkentleri üzerinden muhatap alabilir.

Türkiye’nin çözümü; işlemez hale getirilen demokrasiyi, adaleti ve hukuku yeniden işler hale getirmekten geçmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin muhatabı asla terörist başı olamaz. Muhatabı milletimizin iradesidir. Biz Demokrat Parti olarak, bu endişelerimizi her kürsüde, her mecliste, her platformda haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü biz, bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne inanan kadrolarız. Allah milletimizin yardımcısı olsun.”

Demokrat Parti İl Başkanı İsa Şeker yapılan oylamada tekrar başkan seçildi.