‘DEDİKODULARA ‘İŞİMLE’ CEVAP VERİYORUM’

Düzce’de şirketi hakkında dedikodu kazanı kaynarken, İstanbul’da iddialı projeler için kendisine duyulan güvenden bahseden Algün, “Eleştirilere işimizle cevap vermenin gayreti içerisindeyiz. Bizim gibi insanları karalamak ve kötülemek kimseye bir şey katmaz. En büyük zararı hep birlikte beraber çekeriz. Bahsettiğim projelerde yüzlerce insan ekmek yiyor, bizim gibi üreten, üretmeye çalışan vizyoner insanlara destek olmak lazım.” dedi. Algün ayrıca İstanbul’un en iyi noktasında “Burj Khalifa” gibi sembolik bir yapı inşa etmeyi hedeflediğini söyledi.

Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Gündem Özel” programına konuk olan Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, İstanbul’da projeler geliştiren firmasını Düzce’nin gurur duyacağı bir marka haline getirmeyi hedeflediğini söyledi. 

“Ben inşaatın içinde çalışarak büyüdüm”

Gençliğinden itibaren inşaat sektörünün içinde olduğunu ve bu noktaya gelmek için çok çalıştığını belirten Algün, sektörde tecrübe ve profesyonelliği ifade eden karnelerden bahsetti.

Algün, “Karnelerimiz var bizim, A grubundan başlar. F,G,H grubuna kadar giden karnelerimiz var. Biz de A grubu karneye sahibiz. Türkiye’de çok azdır. Düzce’deki birçok müteahhittin X grubu projemize ruhsat alma şansı yok. İşin bilen, bilmeyen, elinde biraz parası olan bu işe atıldı. Piyasada bundan dolayı düşmüş oldu. Elindeki ufak birikim bitince, sattığı fiyatı düşürüyor. Maliyet 5 milyon, 3 milyona satmakta zorlanıyoruz. 30 yıl önce yeni delikanlıydık. Babam müteahhit. İnşaatın içinde çalışarak büyüdük. Uzun yıllar devam etti. Sonra kendi şirketimi kurdum.” dedi.

“Düzce’nin gurur duyacağı bir marka olmayı hedefliyoruz”

Şirket olarak İstanbul’da büyük projelere imza atmaya ve Düzce’nin adını duyurmaya devam ettiklerini belirten Algün, dedikodulara inat başarı çıtasını daha da yükseklere taşımaya devam ettiğini vurguladı.

Algün, “Genel merkezi İstanbul’a taşıdık. Bu zor dönemde, büyük firmaların talip olduğu yerleri aldık. Oradaki ortam çok farklı, deneyimli. 1-2 aya kadar, Ataşehir’deki projede kazmayı vuracağız. Bölgenin en iddialı projesini gerçekleştirdik. Düzce’deki konuşmalara bakın, benim orada yaptığım işleri sorun. O da beni soruşturuyor, yüzde 100’ü bana imza attı. İkinci projemiz için Beylerbeyi’nde 80 dönüm yer aldık. 500-600 kişinin imzasını aldık. Ben aynı Cihat Algün’üm. Oradaki bir daire, burada bir apartman… Düzce’nin gurur duyacağı bir marka olmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

“Hedeflerimiz her gün büyüyor”

Üstüner’in “Algün İnşaat olarak hayalinizde bir ‘imza’ projeniz var mı?” sorusunu yanıtlayan Algün, İstanbul’un en iyi bir noktasına sembolik bir yapı inşa etmek istediğini şöyle anlattı: “Hedeflerimiz her gün büyüyor. Şu andaki hedefim, bununla ilgili çalışmalarımız da var, İstanbul’a kimlik oluşturmak.  Nasıl ki Dubai’de sembol bir yapı olan “Burj Khalifa” var, benim de onunla ilgili projem var. İleriki dönemde İstanbul’un çok iyi bir noktasında, sembolik bir yapı kazandırmayı hedefliyorum. İlk önce Düzce’de bir alışveriş merkezi projesini kazandırmaktı, kısmet olmadı, yine yapacağız, ama orada biz çitayı farklı bir boyuta çıkartmış olduk.” şeklinde konuştu.  

“Düzce’ye sosyal dokunuşlarımız devam ediyor”

Sosyal yardım konusunda Düzce’ye birçok desteğinin olduğunu ifade eden Algün, “Sosyal yardım noktasında birçok işler yaptık. Belki tek bir yapı değil ama hastane, okul, köprü, cami gibi birçok yapının içerisinde olduk. Sosyal yardım olarak, bu tür desteklerimiz çok oldu. Bir dönem Düzcespor Başkanlığı yaptım, orada da Düzcespor’a ve Düzce’ye çok büyük katkılar ortaya koyduk. Elimizden geldiği kadar, yine yapmaya çalışıyoruz ve yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Zor bir dönemden geçtik ama dimdik ayaktayız”

Kendisi ve firması hakkında ortaya atılan iddialara da “Biz dimdik ayaktayız!” diyerek cevap veren Algün, son olarak şu ifadelere yer verdi:

“Ben bu eleştirileri artık çok da dikkate almıyorum. Eleştirilere işimizle cevap vermenin gayreti içerisindeyiz. İşimizi yaparak cevap vermenin mücadelesini veriyoruz. Bunlar her dönem, herkese olabilecek şeyler, biz de göz önünde bulunan işler yaptığımız için, maalesef dikkat çekiyor. Ben 15-20 yıldır sektörün içerisindeyim, bu en kötü dönemde bile ne ödememizde gecikme olmuştur, taahhüdünüz de gecikme olmuştur. Dimdik oturuyoruz, bizim kimseye bir eksiğimiz, noksanımız olmamıştır. Zor bir dönemden geçtik ve geçiyoruz. İşte bu noktada da isteğim ve arzum birbirimize destek olalım, yardımcı olalım, hiçbir şey yapamıyorsak, en azından köstek olmayalım. Bizim gibi insanları karalamak ve kötülemek kimseye bir şey katmaz. En büyük zararı hep birlikte beraber çekeriz. Bahsettiğim projelerde yüzlerce insan ekmek yiyor, bizim gibi üreten, üretmeye çalışan vizyoner insanlara destek olmak lazım.”