FELSEFENİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI KONUŞULDU

Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle düzenlenen “Dünya Felsefe Günü: Türkiye’de Felsefenin Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı program, İstiklal...

Gündem Yayın: 12 Aralık 2025 - Cuma - Güncelleme: 12.12.2025 12:21:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
117 okunma
Takip EtGoogle News

Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle düzenlenen “Dünya Felsefe Günü: Türkiye’de Felsefenin Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı program, İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

 

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre; programa; 65. Hükümet Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve eşi Prof. Dr. Onur Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Ertuğrul ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.

“FELSEFE EVRENİ, HAYATI, VAR OLUŞSAL DENKLEMİ ANLAMAYA ÇALIŞAN BİR YOLDUR”

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 20 Kasım 2022 tarihinde Dünya Felsefe Günü’nün ilan edildiğini ifade etti. Felsefenin; bir bilim dalı değil, ağacın dallarını oluşturan tüm bilimlerin çatısı, ağacın gövdesi ve kökleri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Duygu Ekinci, evreni, hayatı, var oluşsal denklemi anlamaya çalışan bir yol olduğunu söyledi.

Programda konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, felsefeyi; insanın kendisini, dünyayı ve yaratıcı ile ilişkisini doğru okumaya yönelik köklü bir arayış şeklinde tanımlayarak “Bu toprakların ilim ve düşünce geleneği, asırlardır İslam medeniyetinin hikmet anlayışıyla şekillenmiştir. Farabi’den İbn Sina’ya, Gazali’den İbn Rüşd’e uzanan güçlü bir irfan çizgisi; hakikati anlama çabasını ilimle, akılla ve hikmetle birleştiren bir zemin oluşturmuştur. Burada Türkiye’deki felsefi düşüncenin gelişimini ele alırken, aynı zamanda bu zengin mirasın bize sunduğu imkanları ve yönlendirdiği ufku birlikte değerlendirme fırsatı sunacağız.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından programın panel bölümüne geçildi. Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhammet Özdemir, dünyanın yeni bir dönüşüm içerisinde olduğunu dile getirerek ülkemizin bu dönüşümde alacağı felsefi role dair önemli değerlendirmelerin yapılacağını ifade etti.

“FELSEFENİN AHLAKİ DUYARLILIK İÇİNDE VAR OLMA ÜSLUBU VARDIR”

Panelin ilk konuşmacısı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Türer, bir medeniyet veya toplumun askeri ve ekonomik açıdan güçlü de olsa, kendi tefekkürünü oluşturamaması, kendi içinde eleştirisini yapamaması ve idealleri olmaması durumunda, tarih sahnesinde yer alamayacağını ifade etti. Felsefenin ahlaki duyarlılık içinde var olma üslubu olduğunu belirten Prof. Dr. Celal Türer, felsefenin aynı zamanda birlikte yaşama arayışı olduğuna da dikkat çekerek kuşatıcı felsefe oluşturmanın önemini vurguladı.

Panelin diğer konuşmacısı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünden emekli Prof. Dr. Ayhan Bıçak, felsefede her şeyin ya eksik, ya hatalı ya da yanlış olduğunu dile getirerek en önemli hususun şüphe ve eleştiri olduğunu sözlerine ekledi. Felsefenin belirli özel bir konusu olmadığını, bireysel bir çaba olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayhan Bıçak, “Hukuki görevlerimizi, ahlaki sorumluluklarımızı ve işimizi geliştirebildiğimiz müddetçe sorunları çözebileceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Panelin son konuşmacısı Galatasaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünden emekli Prof. Dr. Kenan Gürsoy ise felsefenin bilme ve oluş tarzı olduğunu belirtti. Bütüncül söyleme gidebilmek ve eleştiri yapabilmek için felsefeye ihtiyaç olduğunu dillendiren Prof. Dr. Kenan Gürsoy, “Felsefe, mesafe alabilmek ve ayırt edebilmektir. Bu bilinç, anlam dünyasını ve değer dünyasını tanıtacaktır. Felsefe sadece bilme hali değil, bilinç halidir. Bir tutum ve duruştur.” ifadelerini kullandı.

“Dünya Felsefe Günü: Türkiye’de Felsefenin Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı program, 65. Hükümet Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve eşi Prof. Dr. Onur Özlü ile Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir tarafından davetli konuşmacılara hediye ve teşekkür belgesi takdimiyle sona erdi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.