YAPILAN USULSÜZLÜKLERİ TEK TEK AÇIKLAYACAĞIM
Düzce’de 2 döneme yakın belediye başkanlığı yapan ve memleketine hizmet sevdası içinde hiç sönmediği için yeniden yerel yönetime talip olan İYİ Parti Düzce Belediye Başkan Adayı Mehmet Keleş,‘Güne Merhaba’ programında yer yerinden oynatacak ...

açıklamalarda bulundu. Belediye başkanlığı döneminde AK Parti yönetimindeki bazı isimlerin şahsi çıkarlarına kendisini alet etmek istediğini ama buna göz yummadığı için görevden el çektirildiğini vurgulayan Keleş, ‘Benim alnım ak, sicilim temiz! Bizim dönemimizde, üstü karanlık hiçbir iş yoktur ve olmamıştır, olamaz.’ diyerek halka ‘Sicili temiz adaylara oy verin’ çağrısı yapan rakibi Özlü’ye atıfta bulundu. Başkan Özlü’ye yönelik eleştiri dozu yüksek açıklamalar yapan Keleş, “Hiç kimseyi beğenmeyen, makam beğenmeyen bir belediye başkanı var. Halka diyor ki ‘Siz bunları bir inceleyin.’ Önce biz senin geçmişini inceleyelim. Yaptığı ihalelerde, satın alımlarda ne kadar büyük usulsüzlükler olduğunu, hepsini tek tek açıklayacağım.” dedi.
31 Mart yerel seçimlerinin nabzı Öncü TV ekranları ve 100.2 Radyo Öncü’de atmaya devam ediyor. Öncü TV Haber Müdürü deneyimli gazeteci Canan Üstüner’in sunduğu “Güne Merhaba” programına konuk olan Düzce eski Belediye Başkanı ve İYİ Parti Düzce Belediye Başkan Adayı Mehmet Keleş’in hedefinde Düzce Belediye Başkanı ve AK Parti Adayı Dr. Faruk Özlü vardı. Düzce Belediye Meclisi’nde mevcut yönetiminin muhalefet partisi meclis üyelerinin verdikleri soru önergelerine cevap verilmediğini savunan Keleş, arka planda usulsüz iş ve işlemler olduğuna işaret etti.
“Bizim de söyleyeceğimiz çok şey var ve söyleyeceğiz”
İlk olarak seçim atmosferini değerlendiren Keleş, “Tabii seçim maratonu devam ediyor, gerçekten belki halkımız da yoruldu, biz de yorulduk. Son 15 güne girdik. Artık eteğindeki bütün taşları dökme zamanı geldi bütün adaylar için. Seçim artık yavaş yavaş gerçek söylemlerine dönecek, biraz daha kıyasıya rekabet olacak diye düşünüyorum. Biz de açıkçası bu aşamadan sonra bildiklerimizin tamamını söyleyeceğiz, mesela sokakta çok şunu duyuyorum; ‘Neden bazı şeyleri söylemiyorsunuz, bazı şeyleri neden ortaya koymuyorsunuz.’ Ya da bunun başka bir söyleyiş şekli; ‘Bütün gücünüzü neden göstermiyorsunuz?’ Tabii ki, bu seçimin de bir stratejisi var, bizim kafamızda da bir seçim stratejisi var. Ama tabii ki karşımızdaki insan ya da karşımızdaki rakip bizi karalama, kötüleme, bizim üzerimizden bazı algı operasyonları yürütme yoluna giderse tabii ki, bizim de söyleyeceğimiz çok şey var. Söyleyeceğiz.” diye konuştu.
“Muhalefet partisi meclis üyelerinin soru önergelerine neden cevap verilmiyor?”
Rakibi mevcut Başkan ve AK Parti Adayı Dr. Faruk Özlü’nün sahadaki ‘Başkan adayının siciline bakın!’ çağrısına yönelik konuşan ve kendisinin sicilinin temiz olduğunu ifade eden Keleş ayrıca, muhalefet partisi meclis üyelerinin Düzce Belediye Meclisi’ne sunduğu soru önergelerine ‘Neden cevap verilmiyor?’ diye sordu. Keleş, 3.46 “Sicili temiz vurgusu yapan birisi çıkacak, önce bu lafının altını dolduracak. Diyecek ki; ‘Benim rakiplerimin şu sebeple sicilleri karanlık, kirli.’ diyecek koyacak ortaya. Diyecek ki; ‘Bu bir, bu iki, bu üç, bu dört’ sayacak yani. Mehmet Keleş ile ilgili sayacak, diğer adaylarla ilgili sayacak, kimseyi töhmet altında bırakmayacak. İkincisi önce kendi sicilini temizleyecek, yaptığı işlerle alakalı. Mesela çok basit bir şey söyleyeyim size, bizim İYİ Parti’nin belediye meclis üyeleri var, biri de Ender Çakar bey. Geçen günlerde gösterdi bana, yüzlerce diyebileceğimiz kadar, bir takım öğrenmek istedikleri meselelerle ilgili belediyenin içerisinde, bunlar soru önergesi vermişler. Yasal olarak bunlara cevap verilmesi gerektiği halde, hiç birisine cevap verilmemiş ki, bunlar önemli konular. Mesela yapılan ihaleler ile ilgili, satın almalar ile ilgili, bazı uygulamalar ile ilgili, kiralamalar ile ilgili, belediyenin şirketlerindeki bilançolar ile ilgili, kar ve zarar ile ilgili, belediyenin yapmış olduğu bazı uygulamalar ile ilgili soru önergesi vermişler. Soru önergesi vermek, bir belediye meclis üyesinin ya da o belediye meclisinin içerisinde gurubu bulunan bir partinin en doğal hakkı. Soracak, karşı tarafta bunun cevabını verecek. Hiçbirisine cevap verilmemiş, şimdi soruyorum buradan size de soruyorum, Düzcelilere de soruyorum, Faruk Özlü’ye de soruyorum; bu soru önergelerine cevap vermemenin sebebi nedir? Bir şey mi gizlemektir saklamaktır, bir şeyi izah edememek midir? Yani bir izahının olmayışı mı, ya da Düzce belediye meclisi üyesini kale almamak mı? İYİ Parti’yi mi kale almamaktır? Ya da bunun başka bir sebebimi vardır? Bir belediyeyi yönetiyorsunuz, bir sürü satın almalar, ihaleler şunlar bunlar oluyor. Bunlarla alakalı, kafalarda soru işaretleri oluşuyor. Bu soru işaretleri ile ilgili bir siyasi parti, o siyasi partiye mensup meclis üyeleri soru önergesi veriyorlar ve soru önergelerine cevap vermiyorsun.” şeklinde konuştu.
“Sizin sicilinizin temiz olduğunu nereden bileceğiz?”
Kendi belediye başkanlığı döneminde şeffaf bir yönetim sergilediklerini belirten Keleş, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:
“Biz sizin sicilinizin temiz olduğunu nereden bileceğiz? Bir şey soruyoruz; cevap vermiyorsunuz. Benim dönemimde şeffaf belediyecilik vardı. Biz verilen bütün soru önergelerine cevap verdik. Bizim dönemimizde, üstü karanlık hiçbir iş yoktur ve olmamıştır, olamaz. Çıksın birisi, herhangi birisi buradan sesleniyorum; Mehmet Keleş döneminde yapılan bir iş ile alakalı, ben bir soru önergesi verdim ya da sokakta bir soru sordum, ya da resmi kurumlar vasıtasıyla, ya da savcılık yoluyla ya da müfettişlerle bir konunun üzerine gittim ve onun sonunu getiremedim. Karşılığını alamadım, ya da cevabını bulamadım çıksın birisi söylesin. Ben çıktım, söylüyorum bakın.”
“Orman arazisine kaçak bina yapamazsın”
Yıkılan Düzce Kasrı’nın yerine yapılan Mutfak Sanatları Merkezi’nin kaçak bir yapı olduğu iddiasında bulunan Keleş, şu ifadelere yer verdi:
“Düzce Kasrı yıkılmış, yıkılmadan önce, Düzce Kasrı’na 2 milyon lira para harcanmış. O günün parasıyla, yani tamir edilmiş, bu günün parasıyla belki 30 - 40 milyon lira. O tamirat yapılır yapılmaz, Kasrı yıkılmış. Şimdi diyor ki; belediye meclis üyesi arkadaşımız, “Bu Kasrı’yı madem yıkacaktın, niye tamir ettin?’’ Bu Orman Bakanlığı tarafından, yıkılmasına karar verilmiş bir binaydı zaten, zamanında. Orman Bakanlığı, sadece bu bina ziyan olmasın diye, Düzce Belediyesi’ne bunun kullanım hakkını vermiş. Sen şimdi Orman Bakanlığı’na ait bir binayı, sadece kullanıcısıyken yıkıyorsun, ciddi masraf ettikten sonra, bunu nasıl izah edeceksin? Neden bu parayı harcadın, madem yıkacaktın? İkincisi yıktın; orada artık bina yok. Orası artık ormanın arazisi, orman arazisine bina yapmanın mümkünü yok. O ilk binayı yapan vali, vali yardımcıları, kaymakam resmen ceza aldılar. Sen şimdi yıktığın binanın yerine, yeni bina yapmışsın. Şimdi bu bina ormanın mı, senin mi, kaçak mı, yasal mı? Kaçak olduğu kesin… Ormanın arazisine, beton bina yapamazsın. Senin mi? Arazi senin değilse, bina da senin değil. Parayı kim harcadı? Belediye meclis üyesi, soru önergesi vermiş. De ki sende, ‘Sen bu işleri yanlış biliyorsun, bunun başka bir yolu var. Bu da senin istediğin sorunun cevabı.’ Bu soru önergesine bir cevap ver.”
“Usulsüzlükleri tek tek açıklayacağım”
Düzce Belediyesi’nin geriye dönük 5 yıldaki usulsüzlüklerini tek tek açıklayacağını kaydeden Keleş, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Düzce mezarlığından ağaç kesildi. Binlerce ağaç kesildi yani. Bu binlerce kesilen ağaç nereye gitti, kim aldı, kim sattı, kaça aldı, kaça sattı? O ağaçlar için 45 milyon lira hesap çıkarmış. Bolu suyu bu kadar ucuz içerken Düzce halkı pahalı içmemeli diyor. Neden yüksek? Çünkü bizim suyumuz cazibeyle geliyor. Bolu’nun suyu daha uzak bir yolan geliyor. Daha uzak olan Bolu suyu halka daha ucuz veriliyor da Düzce çeşmelerden kahverengi akan suya niye fazladan para ödüyor? Hiç kimseyi beğenmeyen, makam beğenmeyen bir belediye başkanı var. Halka diyor ki ‘Siz bunları bir inceleyin.’ Önce biz senin geçmişini inceleyelim. Yaptığı ihalelerde, satın alımlarda ne kadar büyük usulsüzlükler olduğunu, hepsini tek tek açıklayacağım. Yerel yönetimlerin partisi olmaz ki. Bunu herkes söylemiştir. Meral Akşener de Tayyip Erdoğan da söylemiştir.”
“Kendi menfaatini düşünenler çok olduğu için AK Parti’den ayrıldım”
Başkanlık yaptığı dönemde AK Parti il yönetiminde olan bazı partililerin kendi şahsi menfaatleri için belediyeyi kullanmak istediğini ancak buna müsaade etmediğini vurgulayan Keleş, “Bu yüzden benim görevden alınmamı sağladılar. AK Parti’den neden ayrıldım sorusuna cevabım ise orada iyi insanların sayısının az olduğunu gördüğüm için, kendi şahsi menfaatini düşünenler çok olduğu için AK Parti’den ayrıldım. Benim partim için yaptığım, ülkede genel anlamda yaptığım işler başka, İYİ Parti Düzce Belediye Başkanı seçildiğimde yapacağım işler başka. Partinin genel politikasıyla, yerelde yapılan işleri karıştırmamak lazım. Belediye meclis üyeleri, kendi partilerini temsil eder. Onun doğrultusunda hareket eder. Ama Düzce Belediye Başkanı herkesin başkanıdır. Hiç kimseye ayrımcılık yapmaz. Düzce Belediyesi yolsuzluk soruşturması geçirmemiştir. Mehmet Keleş de geçirmemiştir. Hiçbir mahkumiyet de yaşanmamıştır.” diye cevap verdi.
“Belediyenin kaynakları ile seçim propagandası yürütülüyor”
Başkan Özlü’nün belediyenin kaynakları ile seçim kampanyası yürüttüğünü iddia eden Keleş, “Kendini değil, kentini düşünen başkan’ diyor ya; yani diğer adaylar kendini düşünüyor demek istiyor. Böyle bir söylem olabilir mi? Hadi benim için dedin, diğerlerini hiç tanımıyorsun. Davut Güloğlu’nu hiç tanımıyorsun. Murat Caymaz’la arandaki sorun ne? Yılmaz Eser yeni çıkıyor. Buradan davet ediyorum kendisini. Çok biliyorsa belediyecilik ile ilgili bilgilerimizi tartalım. Hem kamu idaresiyle hem de belediyecilikle ilgili bilgilerimizi tartalım. Hem de yolsuzlukları bir tartalım. Hodri meydan. Çıksın yolsuzlukları söyleyeyim yüzüne. Mahalleli bunları yutmuyor. Yapılanı, yapılmayanı, yalanı, iftiraları yutmuyor. Halk kendisine benzemeyeni, kabul etmiyor. Faruk Özlü’yü valinin yanında gördünüz mü? Belediye meclisi Faruk Özlü’yü görmüş mü? Herhangi bir törende gördünüz mü? İnsanlar bunu biliyor. Benim, senin paranla Düzce’ye pahalı pahalı 150-200 binden aşağı gelmeyen adamları davet ediyorsun. Belediyeden daha büyük bir çadır kurmuşsun. Ben mesela ‘İftar çadırı kurayım.’ diyorum, kurdurtmuyor. Düzce Belediyesi fen işlerine ait aracın içinde Faruk Özlü yazan gıda kolileri, Düzce Belediyesi’nde paketleniyor. Düzce Belediyesi mazotuyla, kendi isminin yazdığı kolileri millete dağıtıyor. Bu devlet bu kadar mı? Devlet her zaman 18 yaşındadır. Bunların hesabını yarın verir. Ben böyle bir şeyi asla yapmazdım. Belediye seçimlerimde, diğer partilerden kısıp kendimizi öne çıkardığımızı gördünüz mü? Kul hakkı diye bir şey var. Seçimi kazanmak için, her şeyi yapamazsın. Ya belediyeden usulsüzlük yapıp, para kazandırmışsın, ya da belediyenin kasasından para harcıyorsun. Aksini ispatlamaya davet ediyorum.” açıklamalarında bulundu.