TOPAL: FINDIK SADECE KARADENİZ’İN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN MESELESİDİR
Anahtar Parti İl Başkanı Metin Topal üreticilerin fındıkta yaşadığı sıkıntılar hakkında açıklama yaptı. Topal, “Fındık sadece bir ürün değil, Türkiye’nin stratejik varlığıdır!” dedi.

Düzce Anahtar Parti İl Başkanı Metin Topal, Türkiye'nin dünya fındık üretimindeki liderliğini hatırlatarak, üreticilerin yaşadığı büyük sıkıntılara dikkat çekti. Verim düşüşü, maliyet artışı ve destek yetersizliği nedeniyle fındık üreticisinin tarihinin en zor günlerini yaşadığını belirten Topal, fındıkta topyekûn bir stratejik seferberlik çağrısında bulundu.
TÜRKİYE DÜNYADA BİRİNCİ AMA ÜRETİCİ KAYBEDİYOR
“Türkiye, dünya fındık üretiminin yaklaşık %70’ini tek başına karşılayan bir ülke” diyen Topal, “Ancak bu büyük üstünlüğe rağmen, üreticilerimiz gelir elde etmek bir yana, zarar ederek üretimden kopma noktasına gelmiştir. Bu, sadece çiftçinin değil, ülkenin kaybıdır” ifadelerini kullandı.
Fındık kokarcası ve kuraklık gibi çevresel tehditlerin fındığın verimini ve kalitesini ciddi biçimde düşürdüğünü vurgulayan Topal, “Birçok bahçede randıman düşmüş, ürün dökülmüş, ilaçlamalar yetersiz kalmıştır. Devlet seyretmek yerine, derhal müdahil olmalıdır” dedi.
BİR KİLO FINDIK 190 TL'YE MAL OLUYOR
Anahtar Parti İl Başkanı Topal, üretim maliyetlerinin ulaştığı noktayı şöyle açıkladı:
“Bugün bir kilogram fındığın ortalama üretim maliyeti 190 TL'yi aşmıştır. Gübre, işçilik, zirai ilaçlar ve sulama giderleri çiftçiyi boğmaktadır. Ancak devletin açıklayacağı alım fiyatı hâlâ bu maliyetin çok altında konuşulmaktadır. Bu, üreticiye açıkça 'üretme' demektir.”
ANAHTAR PARTİ’DEN 6 ACİL ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Topal, Anahtar Parti olarak fındıkta uygulanmasını önerdikleri acil çözüm planını 6 maddede kamuoyuyla paylaştı:
1. TMO TÜM FINDIĞI ALMALI
“Toprak Mahsulleri Ofisi, üreticinin elindeki fındığın tamamını almalı, ürünün sanayiciye satışı yalnızca TMO aracılığıyla yapılmalıdır. Bu model, hem çiftçimizi korur hem piyasa istikrarını sağlar. Aksi takdirde tüccar eliyle üretici ezilmeye devam eder.”
2. FİYATLAR MALİYET ESAS ALINARAK BELİRLENMELİ
“190 TL/kg maliyet göz önüne alınmadan açıklanacak hiçbir fiyat üreticiye adil olamaz. Refah payı dahil gerçekçi bir fiyat belirlenmezse, üretici üretimden çekilir, kırsal göç artar, stratejik ürünümüzü kaybederiz.”
3. KÜÇÜK ÜRETİCİYE DESTEK VERİLMELİ
“10 dekardan küçük bahçelere kg başına 20 TL, 10–50 dekar arası bahçelere 10 TL destek sağlanmalıdır. Böylece kırsalda geçimini bu bahçelerden sağlayan küçük çiftçimiz nefes alır, üretim devam eder.”
4. DEVLET ÜRETİME BİLİMSEL ORTAK OLMALI
“Tarım Bakanlığı ile üniversiteler üretimin doğrudan paydaşı olmalıdır. Her bahçede ne yapılması gerektiği bilimsel olarak belirlenmeli, girdi desteği sağlanmalıdır. Tarımsal üretim artık kör topal değil, veriye dayalı yönetilmelidir.”
5. YENİ ÜRETİM BÖLGELERİ OLUŞTURULMALI
“Samsun, Sakarya ve Düzce gibi düz arazilerde yeni bahçeler kurulmalı. Bu alanlarda yatırımcının önü açılarak, 'Fındık Organize Üretim Bölgeleri' oluşturulmalıdır. Böylece hem üretim artar hem istihdam doğar.”
6. BİYOLOJİK MÜCADELE GÜÇLENDİRİLMELİ
“Samuray arısı uygulamaları geç kaldı, yetersiz kaldı. Üniversitelerle iş birliği artırılmalı, entegre zararlı mücadelesi yaygınlaştırılmalıdır. Kimyasallara boğulan fındık bahçeleri yerine, doğaya dost çözümlerle sürdürülebilirlik sağlanmalıdır.”
"FINDIK BİR MİLLİ SERVETTİR, ÜRETİCİYE BORCUMUZ VAR"
Açıklamasının sonunda üreticilere seslenen Topal, şu ifadeleri kullandı:
“Fındık, sadece Karadeniz’in geçim kaynağı değildir. Türkiye’nin ihracat gücüdür, tarımsal markasıdır, milli servetidir. Bugün üreticisini korumayan bir devlet, yarın dünya pazarındaki gücünü kaybeder. Biz Anahtar Parti olarak üreticinin yanındayız. Bu mesele sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin geleceğidir.”
SON SÖZ: “GEREKEN YAPILMAZSA, FINDIKTA LİDERLİĞİ KAYBEDERİZ”
Metin Topal açıklamasını şu cümleyle bitirdi:
“Bu tabloya sessiz kalanlar, çiftçiyi kaderine terk edenler, Türkiye’nin fındıkta dünya liderliğini de tehlikeye atıyor. Fındıkta stratejik seferberlik şarttır. Biz Anahtar Parti olarak çözüm reçetesini ortaya koyduk. Siyasi irade artık tercihini yapmalıdır: Ya üreticinin yanında durulacak ya da bu topraklar üretimden çekilecek.”