islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet uwell turkce altyazili porno deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort

HAVA KİRLİLİĞİ SİGARAYA BENZER ŞEKİLDE KANSER RİSKİNİ ARTTIRIYOR

Sadece kış aylarında değil yılın 365 günü kirli havanın hakim olduğu Düzce’de, bu önemli sorun halk sağlığını da tehdit ediyor.

Gündem Yayın: 06 Nisan 2024 - Cumartesi - Güncelleme: 06.04.2024 16:15:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
75 okunma
Takip EtGoogle News

Prof. Dr. Nazmi Bilir, doğal ve beşeri faktörler sonucu havaya karışan partiküllerin solunum yolları aracılığıyla insan vücuduna girmesinin kanser riskini arttırdığını, bu nedenle sigara içmeyen kişilerde akciğer kanseri görülebildiğini söyledi.

 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre, her yıl 6,7 milyon erken ölümün nedeni, dış mekan ve ev ortamındaki hava kirliliği olarak gösteriliyor. Dış mekan kirliliğinin 2019'da 4,2 milyon erken ölüme neden olduğu tahmin edilirken, bu ölümlerin yaklaşık yüzde 89'u Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik'teki düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geliyor.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Tütün Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, doğal ve beşeri faktörler sonucu havaya karışan partiküllerin solunum yolları aracılığıyla insan vücuduna girmesinin kanser riskini artırdığını, bu nedenle sigara içmeyen kişilerde akciğer kanseri görülebildiğini söyledi.

"2,5 mikron boyutundaki partiküller akciğere ulaşabiliyor"

Bilir, 10 mikron boyutundaki partiküllerin solunum yollarında daha üst kademelere yerleştiğini, daha küçük olan 2,5 mikron boyutundaki partiküllerin ise solunum yollarında daha uç noktalara ilerleyerek akciğere kadar ulaşabildiğini ve kansere neden olabildiğini kaydetti.

Bilir, "Hava kirliliği, partikül kirliliği tahriş etkisi yapar ve bunun sonucunda da orada enfeksiyonların yerleşmesi kolaylaşır. Zaten var olan enfeksiyon ya da zaten var olan bir akciğer hastalığı mesela astımlı kişilerde astım atağının alevlenmesine veya astımın atak haline gelmesine yol açabilir. Herhangi bir rahatsızlığı olmayan kişiler de eğer bu kirli havayı solumaya uzun zaman devam ederlerse irritan etkiye bağlı bu tür sorunlar yaşayabilir." diye konuştu.

Kirli hava denildiğinde akla sadece partiküllerin değil karbondioksit, karbonmonoksit, azot oksit, sülfür oksit gibi fosil yakıtların bileşiğinde bulunan maddelerin de gelmesi gerektiğini ifade eden Bilir, bu maddelerin yanma esnasında oksijenle birleşerek havaya karışması sonucu solunum yolları aracılığıyla kalp ve solunum yolu hastalıklarına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Hidrokarbon bileşiği olan partiküllerin, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından kanserojen maddeler olarak tanımlandığı bilgisini paylaşan Bilir, şöyle devam etti:

"Bu partiküllerin etkisiyle en çok solunum yollarında yani gırtlakta, boğazda ve akciğerde kanserler meydana gelebilir. Bu partiküllerin vücudun başka organlarına yayılma olasılığı da vardır dolayısıyla hava kirliliği, beyinden tutun mesaneye kadar, mide, bağırsak sistemlerinde kansere neden olabilir. Genel anlamda hava kirliliğinin önlenmesi de kanser kontrolünde önemli bir husustur. Akciğer kanseri oluşumunda bireysel davranış olarak sigara içilmesi en büyük etkendir ama sigara içmeyen kişiler de akciğer kanseri olabiliyor. Onlarda da atmosferik hava kirliliğinin etkisi olabilir."

"Vatandaşlar kirli hava solumak zorunda kalıyor"

Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler konusunda vatandaşların sınırlı imkanlara sahip olduğu değerlendirmesinde bulunan Bilir, kirli havayı süzen ve filtreleyen maskelerin 24 saat kullanılabilir olmaması nedeniyle vatandaşların kirli havayı solumak zorunda kaldığını belirtti.

Hava kirliliğini azaltma konusunda vatandaşlardan ziyade kamuya, hükümete ve sanayi kuruluşlarına yükümlülükler düştüğünü vurgulayan Bilir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Pratik olarak fosil yakıtları kullanmayalım diyebiliriz ama kullanmak da zorundayız, en azından bugün için. Belki bundan yıllar sonra fosil yakıtlar kullanımdan kalkabilir. Kullanırken biraz daha tasarruflu şekilde davranabiliriz. Mesela toplu taşımaya öncelik vermek, yakın mesafeleri yürümek, bisiklet kullanmak gerekiyor. Elektrikli araçlar bir çözüm olabilir mi? En azından fosil yakıt kullanmadığı için hava kirliliğine neden olmaz ama elektrik üretimi bu sefer gündeme gelecek. Elektrik üretimi için de örneğin termik santrallerde fosil yakıt kullanılıyor. Bu tesislerin bacalarına filtre takmak suretiyle hava kirliliğine yol açmalarının önüne geçilebilir." (Manşet Haber/AA)

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.