GRİP MEVSİMİ BAŞLADI

Havaların soğuması ile birlikte çocuklarda viral enfeksiyonların görülme sıklığı arttı. Çoğu zaman aileleri endişelendiren ateşin aslında vücudun savunma mekanizmasının önemli bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Uzman Doktor Özge Yurtseven, bu dönemde anne babaların ateşle nasıl başa çıkmaları gerektiğini, hangi durumlarda evde takip edilebileceğini ve ne zaman doktora başvurulması gerektiğini haber ekibimize anlattı.

Düzce’de kış aylarının kapıya dayandığı şu günlerde, gribal enfeksiyonlarda artış gözleniyor. Buna bağlı olarak acil servislerde yoğunluk göze çarparken, hastaların çoğunluğunun çocuklar olması dikkat çekiyor.

Çocuklarda görülen viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtileri arasında yer alan ateşin aileleri tedirgin etmesi hakkında konuşan Uzman Doktor Özge Yurtseven, yükselen ateşin tek başına bir hastalık olmadığını, ebeveynlerin öncelikle çocuğun genel durumunu gözlemlemesi gerektiğini vurguladı.

“ATEŞTE BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ ŞEY ÇOCUĞUN GENEL DURUMU VE ATEŞİN DERECESİ”

Yurtseven açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Ateş bir hastalık değildir aslında. Ateş bir şikayettir. Aileler ateşli olunca panikliyorlar ve onları da aslında anlıyorum çünkü bazen çocuk için ateşli nöbetten korkuyorlar. O yüzden yüksek ateşi takip etmekte biraz endişeleri oluyor ama ateşte bizim için en önemli şey çocuğun genel durumu ve ateşin derecesi. Yani biz 38 ve üstüne ateş diyoruz. Bu yüzden de evlerde mutlaka bir ateş düşürücünün olması lazım. Yani annelerin sıcak hissetmesi çok kıymetli. Hani anlıyorlar çocuklarını ama onun kaç derece olduğu, ateş düşürücüye yanıt verip vermediği bizim hastalık takibinde önemli olduğu için çocuğu olan her ailenin bir ateş ölçeri olacak mutlaka. Çocukta ateş gördüklerinde ateşini ölçecekler ve çocuğun genel durumuna bakacaklar. Eğer çocukta yüksek ateş, dirençli ateş varsa, ateş düşürücü verdiniz ateşi düşmediyse, döküntüsü eşlik ediyorsa, çok halsiz çok keyifsiz, beslenmesinde keyifsizlik varsa mutlaka acile başvuruyorlar ama çocuğun ateşi 37-38’lerdeyse, keyfi yerinde, beslenmesinde bir azlık yok, hızlı hızlı soluk alıp vermesi gibi şikayetleri yoksa, ateşi birkaç gün evde takip olabilir. Dediğim gibi en önemli şey çocuğun genel durumu, keyfinin yerinde olup olmaması. Baktınız ateşi böyle iki gün sürdü, üç gün sürdü geçmedi. O zaman da mutlaka bir çocuk hekimine başvurmaları gerekiyor. Ateş düşürücülerle ilgili de iki grup ateş düşürücü var: Parasetamol grubu ve ibuprofen grubu. 1 yaş altında ibuprofen grubunu kullanmıyoruz. Onlara parasetamol. Çocuğun kilosuna göre zaten onları bir çocuk hekimine başvurduklarında anlatıyoruz ya da aile hekimliklerine başvurabilirler. Zaten bu konuda bilgilendiriliyor aileler.”

“ÇOCUKLARDA ÇOĞUNLUKLA HASAR BIRAKMIYOR”

Dr. Yurtseven, 38 derecenin ateş olarak kabul edildiğini belirterek şunları söyledi:

“38 ve üstü bizim için ateştir. 37’ler subfebril dediğimiz daha hafif ateşlerdir. 39 falan ciddi bir ateştir. Eğer 39 derece bir ateşi görüyorsa da acil servise ya da çocuk hekimine başvurulsun. Bazen panik oluyor aileler. Her ateşte nöbet geçirirse çocuk… Bu da ateşli havale dediğimiz 6 ay–6 yaş arasında gördüğümüz beynin bir aktivasyonu sonucu oluşan bir durum. Çocuklarda çoğunlukla hasar bırakmıyor. Burada aile öyküsü, çocuğun ateşli nöbet geçiren kardeşi olan durumlarında risk artıyor.”

Ateşli nöbet durumunda yapılması gerekenlere de değinen Uzman Doktor Özge Yurtseven şöyle konuştu:

“Ne yapacaklar? Yine o çocuğun ateşini düşürecekler. Yine çocuk hekimine başvursunlar. Kalıcı hasar bırakması gibi şeyler çok çok nadir şeyler. Altta başka bir hastalık olduğunda, sık nöbetler geçirdiğinde böyle bir şey oluyor. Öyle durumlarda da zaten çocuk eğer hayatı boyunca ikiden fazla ateşli nöbet geçirdiyse biz onu çocuk nöroloji bölümüne yönlendiriyoruz. O zaman diyoruz ki, ateşini 38 derece olduğunda değil de 37 derece olduğunda da ateş düşürücü verebilirsin diyoruz.”

EVDE UYGULANAN YANLIŞ ATEŞ DÜŞÜRME YÖNTEMLERİNE DİKKAT

Ailelerin geleneksel yöntemlere sıkça başvurduğunu belirten Uzman Dr Özge Yurtseven, bu uygulamaların faydalı olmadığını vurguladı:

“Onlar önermediğimiz yöntemler. Sirkeli suyun bir faydası yok. Bilimsel olarak bir faydası yok ama şöyle bir şey yapabilirler: Ateşe titreme de eşlik ediyor ya, bu çocuk üşüyor diye üstünü örtme oluyor. Onu yapmasınlar. Çocuk mümkünse evde, evler zaten 20-22 derece olacak, evde normal ev sıcaklığında olacak, tek katlı kıyafet giyecek. Ilık uygulama yapabilirler. Yani soğuk duş değil de ılık duş aldırılabilir o çocuklara ateşinin düşmesi için.”

Ilık uygulamanın nasıl yapılacağını da anlatan Yurtseven açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Çocuğun belli bölgelerine… Eklem, kollarına, bacaklarına, alnına; böyle ılık bir havlu konulabilir. Orada soğuk uygulama da yapabiliyoruz aslında biz ya da çocuğu komple duşa sokabilirler ılık duşta.”