‘DÜZCE'NİN TURİZMİNE KATKI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
YÖREX Fuarı’nda Düzce’nin adından söz ettirmesinde büyük katkısı olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bıyık, Antalya’da, TRT Radyo’nun konuğu oldu.
Bıyık, vermiş olduğu röportajda Düzce’nin sanayi dönüşümü, istihdam durumu, doğası ve turizm varlıklarıyla ilgili görüşlerini dile getirdi.
TRT Radyo mikrofonlarına konuşan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bıyık, deprem sonrasın gelişmeler hakkında gelen soruya, “Düzce bahsettiğimiz gibi çok büyük bir deprem yaşadı. Ama bundan sonra toparlanması gerçekten hızlı oldu. Tabii ki biliyorsunuz depremden sonra Düzce il oldu. Bu il olmasıyla birlikte çeşitli imkanlar devletimiz tarafından sağlandı ve çabuk toparlanıp özellikle iş hayatı çabuk harekete geçti. Düzce’miz çok önemli bir konumda şu anda. İstanbul'a 220 km, Ankara'ya 220 km. Bugün Düzce'nin merkezinden denize girmek isterseniz 20 dakikada denize gidiyorsunuz. Eğer yaylaya çıkmak istiyorsanız yine 20 dakikada yaylaya çıkabiliyorsunuz.
“Düzce'nin turizm destinasyonu da çok önemli”
Bu anlamda Düzce'nin turizm destinasyonu da çok önemli. Ayrıca Düzce'de 5 OSB'miz var şu anda. Sanayi anlamında özellikle savunma sanayi, otomotiv yedek parça sanayi Düzce'de gerçekten çok güçlü. Bu beş OSB’mizle de bugün 1 milyar doların üstünde ihracatı olan bir şehir Düzce’miz. Biz de bu şehrin özellikle ticaret ve sanayisinde gelişebilmesi için bütün arkadaşlarımızla birlikte katkı sağlamaya çalışıyoruz. Şu anda iyi ama ilerisi çok daha aydınlık bir şehir. Çünkü İstanbul ve Ankara'dan özellikle göç alan bir şehir. Çünkü sanayide biliyorsunuz Gebze'ye kadar uzanan bir sanayileşme var. Artık İstanbul'un kaldırmadığı gözle görünür şekilde. Lojistik anlamda metropollere yakın olmasından sanayicilerimiz Düzce’yi tercih ediyor.” şeklinde yanıt verdi.
“İhracatımız çok yüksek”
Teşvikler konusundaki soruyu yanıtlayan Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bıyık, “Yaklaşık 10 yıl önce teşvikler vardı fakat şu anda sanayici anlamında yeterli teşvikler olmasa da biz şöyle düşünüyoruz. Siz de biliyorsunuz ki ilk önce gelişmekte olan kalkınmaya aday illerde sanayileşme tekstille başlıyor. Düzce'de teşviklerden dolayı çok büyük tekstil fabrikaları vardı. Fakat bu teşvikler Doğu'ya ve Güney Doğu'ya oraların gelişimi için kaydıktan sonra, biz daha çok ağır sanayi, yan sanayi var. Türkiye'de ilk 500'le yaklaşık 7 firmamız var. Onun için biz ağır sanayi anlamında hakikaten ilerdeyiz. İhracatımız çok yüksek. Düzce, inşallah çok daha fazla ihracat kalemleriyle dünya pazarında alımdan söz ettiren bir şehir olacak” ifadelerini kullandı.
“Depremden dersler çıkarttık”
Deprem konusunda Düzce’nin gerekli dersleri çıkarıp çıkarmadığı konusunda gelen soruyu yanıtlayan Erdoğan Bıyık, şu ifadelere yer verdi: “Şimdi tabii ki depremden dersler çıkarttık. Biliyorsunuz yakın zamanda bir deprem daha yaşadık. Ama mesela bu depremde, yakın zamanda yaşanılan depremde yapısal anlamda en ufak bir yıkım meydana gelmedi. Neden? Çünkü önceki depremde aldığımız derslerden, Düzce Belediye'miz de tabii bu konuda çok titiz. Gerçekten yeni yapı üretimi çok fazla olduğu için geçtiğimiz depremden de hiçbiri yara almadan, yıkıntı olmadan kurtardık. Normalde baktığınız zaman eski depremdeki yapılaşma olmuş olsaydı Allah korusun ölümler bile olabilirdi. Düzce’de yapı stoğunun yaklaşık yüzde 80'i şu anda yeni yapı. Belediye ve devletin yaptığı zemin etütlerinden tutun, bütün statik incelemelerine kadar tüm detayların gerçekten yerinde uygulandığı bir şehir. Bu anlamda da baktığınız zaman Düzce gerçekten deprem hazırlıklı ve yani Allah tabi vermesin hiçbir şehrimize vermesin. Biz mesela bu büyük depremden sonra Düzce olarak Elbistan'a gittik ikinci gün. Orada bir yemek platformu açtık. Orada insanlara yemek yapıp yemek dağıttık. Ve bundan sonra mesela oradan da bir ders aldık. Ticaret ve Sanayi odası olarak bir tek ticaret odalarının içinde Gebze'de var. Biz de bir mobil mutfak inşa ettik. Yani bu sadece bizim Düzce’mize has değil. Allah korusun memleketimizin neresinde olursa olsun bir arabanın arkasına takıp saatte 5 bin kişiye yemek verebileceğimiz bir mobil mutfak. Ayrıca yine çekme, bir deprem müdahale aracı yaptık. Bütün malzemeleri içinde. Onun için biz depremin gerçeğini Düzce olarak biliyoruz, yaşadık. Yüce Allah'ın hiçbir yere, hiç kimseye, dünyanın hiçbir yerine yaşatmasını ama tabii ki bunu her zaman 24 saat hazırlıklı olmak zorundayız. Bunun gereklerini de Düzce olarak biz yaptığımıza inanıyoruz.”
“Düzce’ye turisti çekebilmek için çalışmalar yapıyoruz”
Düzce’nin doğası ve turizm olanakları hakkındaki görüşlerini de dile getiren Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bıyık, “Çünkü biliyorsunuz Türkiye tarım konusunda kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden bir tanesi. Eğer gereği şekilde tarım yapılırsa tabii. Bu anlamda tarım arazilerimizi koruyoruz. Yaylalarımız çok fazla. Bugün bir Efteni Gölü’müz var. Şu anda rehabilite ediliyor. Büyük bir proje var. Bugün mesela herkes Türkiye'de Abant Gölü’nü bilir. Abant Gölü’nden çok daha büyük, çok daha fazla doğal güzelliklere sahip bir Efteni Gölü’müz var. Müthiş yaylalarımız var, şelalelerimiz var, mağaralarımız var. Ayrıca Konuralp'te Batı Karadeniz'in en büyük antik kalıntılarının bulunduğu bir antik şehrimiz var. Sayın Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü'nün öncülüğünde yapılan kazılar sonucunda gerçekten Batı Karadeniz'deki tek büyük antik kent olarak ortaya çıkarıldı. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak Türkiye'de ilk defa bir turizm bürosu kurduk. Bu turizm bürosuyla Düzce’ye yeterli derecede turisti, günübirlik değil, kalıcı turisti çekebilmek için çalışmalar yapıyoruz. ‘Düzce’ye Gelsene’ diye bir portal oluşturduk. Avrupa'da bile araştırdık. Bu kadar profesyonel bir portal yok gerçekten. Ayrıca yaşayan bir harita yaptık. Giriyorsunuz barkoddan istediğiniz yere, istediğiniz ne kadar kilometre, nereye yakın bunları gösteren yaşayan bir harita yaptık. Düzce'nin turizmine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Az önce söylediğim gibi denize 20 dakikasınız, yaylaya 20 dakikasınız ve biliyorsunuz ormanlarla kaplı Düzce. Hava da güzel, oksijen bol. Hatta yani hava o kadar iyi ki mesela bir Topuk Yaylası var Düzce'de. Biliyorsunuz Fenerbahçe'nin tesisleri var orada. Büyük kulüplerin hepsi Düzce'de birer tesis yapmak için araştırmalar yapıyorlar. Çünkü oksijen seviyesi gayet yüksek. Ormanlarımızı koruyoruz, tarım arazilerimizi koruyoruz. Bu arada sanayiyle de istihdam oluşturarak da Düzce'mizin ihracatını geliştirmeye çalışıyoruz.” şeklinde sözlerini noktaladı.